top of page

Önyargı

Kimi zaman kendimizin yaptığı kimi zamansa maruz kaldığımız önyargının genelgeçer bir tanımına değinecek olursak; önyargı insanların gruplara, nesnelere, ideolojik fikirlere ve diğer insanlara karşı önceden belirlediği düşünce ve tutumdur. Gordon Allport (1954) önyargıyı, "Hatalı ya da esnek olmayan bir genellemeye dayalı antipati" olarak tanımlamıştır. Önyargılar genellikle olumsuz olmakla birlikte herhangi bir şeye nedensizce belirlediğiniz olumlu tavır da önyargıya dahildir. Önyargılar yaşamın bir parçasıdır. Genellikle olumsuz bir tutum olarak görüldüğünden kendimizde var olduğunu kabul etmek istemeyiz. Toplumlar da önyargıya sahip olabilirler. Her toplumun belli başlı inançları, önyargıları ve klişeleri vardır. Amerika’da insanların ten rengine göre yapılmış olan ayrımcı tutumlar, Orta Doğu’da kadın ve erkek arasındaki hak ve özgürlük farklılıkları bunlara örnek gösterilebilir. Bu önyargılar ise toplumda geçmişten gelen belli klişelerin oturması ve bu klişelerin sürekli olarak yeni nesillere aktarılarak toplumun genel bakışı haline gelmesiyle oluşuyor. Böylece toplum da genel bir yargı meydana gelmiş oluyor.

Önyargıların temel özellikleri ;

- İnsanları sınıflandırır.

- Basmakalıp yargılar oluşturur.

- İnsanlar arasında sosyal uzaklık oluşturur.

- İnsanlarda aşağılık duygusu oluşturabilir.

- İnsanlar arasında düşmanlık duygusunu tetikleyebilir.

Önyargıların başlıca sebepleri arasında; ırkçılık, cinsiyet ayrımı, klasisizm, homofobi, milliyetçilik, dini önyargı, yaş ayrımcılığı, yabancı düşmanlığı, siyasi görüş, sosyoekonomik statü yer almaktadır. Günümüzde farkında olmadan pek çok platform önyargı oluşumuna ön ayak olmaktadır. İnsan ilişkileri zedelenmekte ve bireyler kimi noktalarda özellikle psikolojik anlamda birbirlerine zarar vermektedir. Daha geniş anlamda ise toplumsal dayanışma ve bütünleşmenin önünde sert bir engel oluşturmaktadır. O kadar da üzerinde durmadığımız, maalesef bazı noktalarda normalleştirdiğimiz bu tutum Gabriel G. Marquez' in " Bana bir önyargı verin dünyayı yerinden oynatayım" sözü ile de anlayacağınız üzere sandığımızdan çok daha güçlüdür. Tarihsel geri plana bakıldığında kimi zaman aileden gelen kimi zaman toplumda oluşan önyargı vereceği en büyük zararlardan biri olan insan yaşamını sonlandırmaya kadar giden örneklere sahiptir. Önyargılarımızı azaltmak için öncelikle önyargılı olduğumuz kabul etmeliyiz. Empati kurmaya özen göstermeli ve farklı düşünceleri anlamaya çalışmalıyız. Her şeyin olumlu veya olumsuz yönleri olabilir, her iki açıdan bakabilmeyi öğrenmeliyiz. İçinde bulunduğunuzu hissettiğiniz sosyal grubun dışına çıkıp farklı kişileri, farklı yaşamları ve karşıt fikirleri de görmeliyiz.

Önyargılarımızı yıkabildiğimiz, en azından bunun için çaba gösterdiğimiz bir dünya dileğiyle...

331 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2 Post
bottom of page